TOPÇU mesajında şunlara değindi:
Bismillâhirrahmânirrahîm.
Her türlü tahiyyât, her türlü salavât, her türlü tayyibât âlemlerin Rabbine mahsustur. Bütün hamd ü senalar, bütün selâmlar, bütün iyilikler yalnız Allah içindir. Her türlü salât ü selâm, her türlü tahiyyât ü ikram, her türlü ihtiram, âlemlere rahmet olarak gönderilen Hz. Muhammed Mustafa (sav), ehl-i beyti ve ashabı içindir. Bize selâmı, duayı, iyiliği sen getirdin ey Nebî! Bize hamdi, senayı, şükrü sen öğrettin ey Allah”ın Resûlü! Miracımız olan namazın her tahiyyâtında,“Selâm sana ey Nebî!” diye sana selâm gönderiyoruz.
Diyanet İşleri Başkanlığı olarak her yıl Mevlid-i Nebi haftasında Allah Resulü (sav)’in eşsiz hayatından bir nebze olsun bir konuyu ön plana çıkarmaya çalışıyoruz. Bu yılki temamız “Hz Peygamber ve Çocuk” olarak belirlenmiştir. Ümmetin Goncagülleri olan yavrularımızı islam ahlakı ile bezemek için hiç şüphesiz ahlakı Hz Kur’an olan Peygamberimiz bizim yegane referansımız olmalıdır
Peygamber Efendimiz (sav) içimizden gönderilmiş bir peygamber olarak ümmetine yüce kitabın ifadesiyle üsve-i hasene (Ahzab;21) olmanın gereğini yerine getirmiş, her alanda olduğu gibi aile içinde bir eş, bir baba olarak da eşsiz örneklikler ortaya koymuştur. Onun baba, dede ve ümmetin peygamberi olarak çocuklarla iletişimine bakılınca görülen; bir taraftan imrenilesi bir sadelik ve doğallık, diğer taraftan da çağların ötesine uzanan hikmet ve derinliktir. Onun tüm insanlarla ilişkisinde çabucak hissedilen sevgi ve merhameti çocuklarla ilişkisinde de en baskın renktir. O, çocuk eğitiminde sevgi ve merhametle yoğrulmuş, bilgiye dayalı, ahlak temelli ve ikna esaslı bir eğitim anlayışını benimsemiştir. Çocukları bir yetişkin gibi değerli görüp her birinin hayatına dokunmaya özen göstermiş, çocuklara hak ettikleri sevgiyi göstermekte cimri davranmamıştır.
“Hiçbir anne-baba çocuğuna güzel terbiyeden daha kıymetli bir bağışta bulunmamıştır” (Tirmizi,Birr,33) diyerek ebeveynlerin en önemli sorumluluğuna işaret eden Kutlu Nebi yalnızca kendi çocuklarının ve torunlarının değil, ulaşabildiği hemen her çocuğun hayatına bir şekilde dokunmuş, onların eğitimine katkıda bulunmuş ve daha sonra özlemle hatırlayacakları anılarını şekillendirmiştir.
Rahmet peygamberinin çocuklara karşı duyduğu sevgi ve bu sevginin gösteriliş şekli bazen ümmetinin hayallerinin çok ötesindedir. Mesela o, bir gün mescitte ashabının huzurunda hutbesini yarım bırakıp inmiş, torunları Hasan ve Hüseyin’i kucakladıktan sonra onlarla beraber minbere çıkıp “Allah ‘Mallarınız ve çocuklarınız sizin için birer imtihan vesilesidir.’ derken ne kadar da doğru söylemiş! Şu iki yavrunun düşe kalka yürüyüşünü görünce dayanamadım da sözümü kesip onları kucağıma aldım.” (Tirmizi, Menakıb,30) diyerek içinde kaynayan sevgiyi ümmetiyle paylaşmakta sakınca görmemiştir.
İslam ümmetini bir bütün olarak düşünüp çevresindeki tüm çocuklara bir şekilde emek veren Resûlullah’ın (s.a.s.) bu konudaki örnekliğinin temel esaslarını şöyle sıralayabiliriz.
Çocuğun Tabiatı Eğitilmeye Elverişlidir
Çocuk Eğitimi Ahiret Azığıdır
Doğan Çocuk Her Hâliyle Kabullenilmelidir
Yeni Doğan Bebeğe Güzel Bir İsim Verilmelidir
Beden ile Beraber Ruhi Gelişim de İhmal Edilmemelidir
Çocuk Sevgiyi Hissedebilmelidir
Eğitimci Merhametli Nezaketli ve Sabırlı Olmalıdır
Çocuk Hayatın Tam İçindedir
Değerleri Aktarmada Aşamalılık ve Israr Esastır
Bu duygu ve düşüncelerle 2020 Mevlid-i Nebi Haftamızın başta ülkemiz, aziz milletimiz ve Ümmeti Muhammed coğrafyası olmak üzere tüm insanlığa hayırlar getirmesini, göz bebeğimiz ve aydınlığımız yavrularımızı Nebevi eğitim metoduyla bir an evvel buluşturabilmeyi Yüce Rabbimden niyaz ediyorum.
“Ey Rabbimiz! Eşlerimizi ve çocuklarımızı bize göz aydınlığı kıl ve bizi Allah’a karşı gelmekten sakınanlara önder eyle” (Furkan,74)